İçimizdeki Truva atlarıbackend

İçimizdeki Truva atları

  • whatsapp
  • messenger
  • telegram
  • vkontakte
  • odnoklassniki

Son zamanlar bu sözleri çok duymaktayız. \”Vatan Sağ Olsun\”, \”Başımız Sağ Olsun\”.

Vatanımızın ve Başımızın sağ olması için bu kadar Can ve Kan veriyoruz, ama biz vatan sağ olsun dedikçe ve bu yolda Can verdikçe vatanı başsız koymak isteyenlere çok taviz veriyoruz değil mi?

“Çözüm Süreci” denilen hain sürec, bu gün Türkiyeni terör bataklığında boğmak isteyen bu hainlerin dirilişi ve kalbimize kadar gelip yerleşmesi sürüci oldu.

Bu şerefsizlere o kadar yüz verildi ki, o kadar şımartıldı ki, şimdi üstesinden gelmek de bir o kadar zorlaştı. Sınır güvenliğimizin tehlikeye girdiği çok zaman oldu, devletin istihparat kurumları ve elamanları zayıflatıldı, deşefre edildi. Yabançı servisler Ankaranın kalbine kadar gelip yerleşdi.

Kimin eli, kimin cebindedir bilinmez oldu. Gelinen noktaya bakar mısınız?

Türkiye kalbinden vurulmak isteniyor, ülke dış ve iç hainlerin savaş alanına dönüştü. Amaçları belli: Türkiyede kaos yaratmak, milletin gözünü korkutmak, turizmin önünü kesmek, ekonomiyi zayıflatmak, iç sorunlarla oyalamak, Suriyeli göçmenleri Türkiyenin başına sarmak ve bu sorunla ülkemizi yalnız bırakmak.

Türkiyeyi orta doğuda söz sahibi olmaktan çıkarmak, hasta adam durumuna getirmek. Yüz sene bundan önce başaramadıklarını şimdi bitirmek istiyorlar.

Rusyanın ve İranın kalleşliyi de bu amaçla yapıldı, biz unutsak da onlar Çanakkale’deki ve Kurtuluş savaşındaki yenilgiyi unutmadılar. Onlar Malazgit savaşını da unutmadılar.
Haçlı zihniyyeti tüm dönemlerde vardı ve içimizdeki, evimizdeki, odamızdakı işbirlikçi hainler de hep vardı, bu gün de varlar.
Onlar Bizansı ve onun öcünü almayı unutmadılar. Onlar İstanbulun Fethini de unutmadılar, Osmanlının, Avrupada ödlerini patlatan ayak seslerini de unutmadılar. Onlar Tarihlerini ve Türklerin yazdığı tarihi unutmadılar.

Biz unuttuk malesef: Tarihımızı unuttuk, tapunak sovalyelerini, haçlı yürüşlerini, yedi düvvele üzerimize gelmelerini, İşgalleri, acıları, kayb ettiyimiz toprakları, yedi cihana hükmeden bir İmperatorluğun nasıl yıkılışını, ihanetleri, hainleri ve onların bize yaşattıkları acıları unuttuk. Büz unuttukca o hainlerin torunları işe koyuldu. Bu gün devletin bir çok makamları ellerinde ve sinsice sırtımızdan vurmaktadırlar.

Hainlerin torunlarından özür dilemek qafletinde bulunduk, devlete silah çekip, başkaldıran katil isyançıları davul zurnayla karşıladık, Katil PKK\’nın siyasi kanadını olan HDP\’ni Türk siyasetinde söz sahibi yaptık, türklükten ve türk milletinden vaz geçtik, katili baş müzakireçi yaptık ve sözde barış sürecine kandık.

Ve şimdi de bizi kandırdılar dedik. Hal böyle olunca terör dağlardan şehirlere ve kalbimize kader indi. Unuttuk ki, tapınaklar dağlarda mağara oldu, Şovelyeler PKK katilleri, Haçlı zihniyyeti ise HDP\’nin siyasi görüşünde tecelli etti. Bunlar ne ki, biz nereleri unuttuk, ne siz sorun, ne de ben söyleyim.
Sadece kendinizi ve unuttuklarımızı sorğulayın. Biz dedelerimizin bize emanet ettiği toprakların altında acılar içinde kefensiz yatan Şehitlerimizi unuttuk, Biz Canakkale’de neden öldük onu bile unuttuk. Kurtuluş savaşında yaşanan acıları unuttuk. Bu acıları bize kimler yaşattı, onu da keza…

İşgalci devletler kaldı bir yanda, biz Kurtuluş savaşı veren Kahramanları sorğuladık: “Neden bize Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurdunuz?” diye.

Biz Türkün şerefli tarihini unuttuk. Unuttuğumuz içindir ki, bu gün acı bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. Unuttuğumuz içindir ki, bu gün hainlerin kalleşce saldırılarında kayb ettiyimiz masum insanlarımız için bir birimize \”Başın Sağ Olsun\” diyoruz.

Bildiğim bir şey var: Vatanımızın ve Başımızın Sağ olması için ilk önce içimizde olan, lakin Haçli zihniyyetinin siyasi ve silahlı işbirlikçileri temizlenmelidir, PKK ve ona destek veren kim olursa olsun imha edilmeli, ağır cezalandırılmalı. Aldıkları onca masum canların bedelini ödemelidirler. Bir ata sözümüz var: \”Kaleler İçten Alınır\”. İçimizdeki Truva Atlarından kurtulmalıyız.

Bir millet, iki devlet diyoruz ya, benzer yanlarımız çok olduğundan unutkanlık konusunda da Azerbaycan Türkiyeye çok benziyoruz. Bu gün yazdıklarım sadece Türkiye için değil, aynı zamanda Azerbaycan için de geçerlidir. Türkiyenin eski acıları unutması bu gün taze açılar yaşamasına neden oldu. Yarın Azerbaycanın aynı acıları yaşamaması için Ankaradan ders alması gerek. Ve sonuç olarak kurtuluş yolu unutmamak ve unutturmamak.

Başın Sağ Olsun Türkiyem! Başın Sağ Olsun Vatan!